Elif İle Lezzet Yolculuğu - Forte Dei Marmi – Pietrasanta


Sanatın sesi sadece müzikle mi duyulur? Keskinin, çekicin mermere değdiğinde çıkardığı ses de sanatın sesi sayılmaz mı? İşte bugün sanatın bu sesini izleyerek rotamızı çizdik. İtalya’da artistik mermer deyince akla gelen Seravezza tepelerindeyiz.

Sevgililer Günü


Tam yılbaşı telaşından çıkmış, yemekti hediyeydi, çocuğu okulda olanlar için sömestr tatili derkenbir bakmışınız ki Şubat ayı gelmiş, “sevgililer günü” tüm ihtişamı ve beklentileriyle kapınıza dayanmış.

Çiçeklerden, boy boy ayıcıklara, iç çamaşırlarından, parfüme, mücevhere hatta araba, ev ve daha neler nelere varan öneriler, sevdiğinize sevdiğinizi ispatlamanız için gözünüze sokuluyor. Kaçmak mümkün mü? Kafanızı nereye çevirseniz bir sevgililer günü reklamı...

Elif İle Lezzet Yolculuğu - St. Tropez


Paul Signac ve Henri Matisse resimlerinden yelken yarışlarına uzanan bir yolculukla güzel keşifler yapmaya ne dersiniz? Yanıtınız evet’se St.Tropez’ye adımınızı atar atmaz soluğu Musée de L’Annociade’de almanızı öneririm. Burası Fransa’nın en güzel ve önemli küçük müzelerinden biri. Benim için özel olmasının nedeni çok sevdiğim Paul Signac ve Henri Matisse’in eserlerinin de burada sergileniyor olması.

Elif İle Lezzet Yolculuğu - Lucca


Bu yazıyı okumaya başlamadan önce lütfen bir Puccini eserini seçin. La Boheme ya da Madam Butterfly veya Turandot belki de Suor Angelica kulaklarınızı ve ruhunuzu sarmalasın, yolculuğuma müzikle eşlik edin.

Bugün sizi götüreceğim Lucca, bundan önce ve bundan sonraki duraklarımda olduğu gibi sanatı içinde barındıran, ruhu okşayan, insanı başka dünyalara götüren bir durak. Yaşayan ve yaşatan bir şehir. Festivallerin biri bitiyor biri başlıyor. Önemli sanatçıları ağırlıyor. Tarifler ise bana göre yemekleriyle kendi alanında usta bir sanatçı olan dostum Nino. Sanatçılığı sadece yemeklerinde konuşturmuyor. Onun mutfağına girmek demek güzel sesiyle söylediği aryalarını da dinlemek demek.

Cheesecake dediğin...



Cheesecake dediğin; bazen daha birinci dilimde ikinci dilimin hayalini kurmaktır benim için. Yapmasını, yemesini severim. Aklıma düşünce üşenmem, mutfağa girerim. Eski tariflere ufak tefek yeni eklemeler yaparım, bambaşka bir görüntüye dönüştürürüm. Tabanında, peynirinde ya da sosunda hayal gücünü kullanmaya açık bir tat olduğu için de ayrıca severim.

Elif İle Lezzet Yolculuğu - Gürcistan




Başlarken....

Bazı yolculuklar, bazı ülkeler, bazı şehirler, bazı kasabalar öyle kısa sürelere sığmıyor. Süreyi uzun tutmak, tekrar, tekrar ve tekrar gidip doyasıya yaşamak gerekiyor. Gürcistan da böyle yerlerden biri. Hatırlarsanız Elif İle Lezzet Yolculuğu’nun ilk durağı Tiflis’ti. Ancak dediğim gibi bir bölüme sığdırılamayacak, 30 dakikada anlatılamayacak, beklenmedik hoşluklarla karşılaşacağınız, tadına doyamayacağınız bir ülke Gürcistan. İşte o yüzden sizleri bir kez daha Gürcistan’da sanata ve lezzete doymaya davet ediyorum. Bol bol tarif ekledim. Umarım hepsini deneme fırsatınız olur.

Elif İle Lezzet Yolculuğu - Scarperia


Başlarken...

TV programında tahmin edersiniz ki tüm çektiklerimizi koyamıyoruz. Süremiz belli. Buradaki yazılarımda sizlerle ekrana yansımayanları da paylaşmaya çalışacağım. Tarifleri mutlaka denemenizi öneriyorum. Bazıları gözünüzü korkutabilir, bazıları çok basit gelebilir, bazılarında malzeme sizi düşündürebilir. Ama korkmayın, cesaretinizi toplayın, değişikliklere hazır olun ve deneyin. Belki ufak tefek eklemeler, çıkarmalar yapabilir, başka bir malzeme kullanabilirsiniz. Ama mutfakta olmanın keyfi de böyle çıkmaz mı zaten?  Hayal gücünüzü çalıştırmak, yine ve yeniden üretmek, kokuyla aşka gelmek... Denediklerinizi ve yorumlarınızı benimle de paylaşmayı unutmayın. 

Yeni kesiflere hazırsanız sizi lezzet yolculuğumun ikinci durağı Scarperia'ya götürmek istiyorum. Burası sizi sadece doğal güzelliği, tarihi, nefis lezzetleriyle değil aynı zamanda “bıçak”larıyla da etkileyecek.

Elif İle Lezzet Yolculuğu - Tiflis



Üst üste gelen projeler, oradan oraya koşturmacalar, yolculuklar, zorunluluklar derken ara verdiğim ve yapamadığım için aklımın kaldığı işlere fırsat buldukça yeniden el atıyorum. Blog uzun zamandır tozlu duruyordu, silkeleyip, temizleyip, canlandırıp devam etme vakti gelmiş geçiyordu bile. Ben de geçen ay kolları sıvadım ve işe önce yılbaşı sofralarıyla başladım. Malum Aralık ayıydı, yeni yıl kutlamaları yapılacaktı, misafirlere lezzetli sofralar hazırlamak lazımdı. Böylece blogda 2017’yi yılbaşı sofraları için alternatif yemeklerle kapattım.

Yeni Hedeflere, Yeni Hayallere Hazırlık İçin Son Hafta



Ve işte senenin son haftasındayız. Bundan önceki 2 hafta sizlerle yılbaşı sofrası için önerilerimi, tariflerimi paylaştım. Bu hafta vereceğim tarifler ise 1 Ocak sofrası için olacak. Tabii bu tarifler başka günler, başka durumlar, başka sofralar için de uygun olabilir; tarifler ve öneriler benden, ne zaman, nerede, kimlere yapacağınıza karar vermek sizden :-)

Yılbaşı Sofralarına Alternatif Tarifler





Geçen hafta “En havalı sofra benimki olacak” diyenler için bol tarifli bir menü önerisi vermiştim. Ama o zaman da yazdım eminim ki aranızda “Bir tane pazarım var onu da mutfakta geçiremem” diyenler olacaktır. Belki onlarca koşuşturma arasında vaktiniz yok, belki yemek pişirmeyi o kadar da sevmiyorsunuz, belki de sadelikten yanasınızdır. Sebebi ne olursa olsun hem alışverişi, hem de yapması kolay ve hızlı, üstüne üstelik son derece de lezzetli bir menü sizler için de var.

Yeni bir yıl daha gelirken...



Yeni yılı evde karşılayacak olanlara bazı önerilerim var. Malum bu sene 31 Aralık pazar gününe geliyor. "Bir tane pazarım var, onu da mutfakta geçiremem" diyenlere hem alışverişi hem de yapması kolay, üstüne üstelik lezzetli bir menü önerim olacak. Yok, eğer “bu pazar her pazara benzemiyor, ne de olsa yepyeni bir yılı karşılamaya hazırlanıyoruz, giden koskoca bir yılı uğurluyoruz, döktüreceğim bu akşam için” diyenlerdenseniz vereceğim menü için kolları şimdiden sıvamak lazım.