Elif İle Lezzet Yolculuğu - Forte Dei Marmi – Pietrasanta


Sanatın sesi sadece müzikle mi duyulur? Keskinin, çekicin mermere değdiğinde çıkardığı ses de sanatın sesi sayılmaz mı? İşte bugün sanatın bu sesini izleyerek rotamızı çizdik. İtalya’da artistik mermer deyince akla gelen Seravezza tepelerindeyiz.
Almanya'dan bir liseden gelen gençlerin önlerine aldıkları bir mermer kütlesini milim milim çalışarak, işleyerek şekillendirmesini zevkle izliyoruz. Burada bir hafta mermeri dokunarak, işleyerek yakından tanıyan öğrenciler daha sonra Floransa’ya gidip tarihi mermer heykelleri yerinde görüyorlar. Seravezza’da yaşadıkları tecrübe sayesinde David heykeline bakışlarının farklı olacağına eminim. 
3 boyutlu yazıcılarla sanat yapılan modern çağda Michelangelo’nun yolundan giden bu gençleri görmek beni dünyanın geleceği açısından çok umutlandırıyor ve heyecanlandırıyor.






Michelangelo eserleri için mermerlerini, bugün bulunduğumuz yerden, Seravezza tepelerindeki Monte della Cappella mermer ocağından seçiyor. Geldiği zamanların birinde burada 1100 senesinde yapılmış olan Roma kilisesinin penceresini hediye olarak yapıyor. Dantel gibi bu pencerenin mermer olduğuna inanmak zor, çok narin adeta lazerle kesilmiş gibi...

 


Seravezza, Pietrasanta İtalya ve sanat denince adı anılmadan geçilmeyecek yerler, Medici ailesinin de uğrak yeri. O kadar ki 1500lerin ortalarında Cosimo I. Medici’nin isteği üzerine Seravezza’da bir malikâne/saray yaptırılır (Medici yazlık evi).

O zaman buradaki mermer madenlerini denetlemek için kullandıkları bu ev bugün Unesco korumasına alınmış Medici Saray ve bahçelerinden biri. Medicilerin evi, şapel, bugün tiyatro olarak kullanılan hara ve Arkad Vakfının ana binasından oluşan 4 binadan oluşuyor.

Sarayın arkasında yükselen dağdaki mermer ocaklarından günümüzde sadece geçmişte, yüzyıllar öncesinde yapılmış işlerin - heykel, kaldırım vs – tamiri için mermer çıkarılıyor. Geçmişe ve elindekine sahip çıkmak, korumak işte böyle bir şey.

Burada size Arkad vakfından söz etmek istiyorum. Mimar ve heykeltıraş karı-koca Nicolas Bertoux ve Cynthia Sah, 1998 yılında mermer heykel atölyesi olarak kullanılan tarihi binayı alırlar ve bugün sadece kendilerinin değil pek çok sanatçının kullandığı bir heykel ve büyük eserler atölyesi haline getirerek Artco ve Arkad Vakfını kurarlar. Tarihi binanın alt katı ise çok özel bir galeri.  


Binanın bahçesinde dikkati çeken bir eser Nicolas Bertoux'a ait "Yastık arkı". Mermer ocaklarında madenden mermeri ayırmak için yüzyıllardır kullanılan bir sistemi anlatıyor bu eser. Mermeri ayırmak için metalden iki yassı plaka birleştiriliyor, daha sonra aralarına su sıkarak yastık gibi şişiriliyor, böylece mermer blokları dağdan ayrılıyor.


Benim açımdan ise en dikkat çekici ve önemli eser Ümit Turgay Durgun’a ait AXIS oluyor. Medici Sarayının bahçesinin ortasında bir Türk sanatçının eserini görmek müthiş gururlandırıyor beni. Şansımıza eserin sahibi Ümit’le AXIS’in önünde bir röportaj yapma şansı yakalıyoruz. Ümit 2009 yılında mezuniyet projesini bırakıp 3 aylığına turist olarak geliyor İtalya’ya. Çeşitli çalışmalara katılıyor. Bu çalışmalardan ilham alıyor. AXIS’i burada yapıyor. Heykel aslında ilk olarak İstanbul’a gidiyor ve Elgiz Müzesinde sergileniyor. Bu arada aynı heykelle Colorado’da düzenlenen bir yarışmaya katılıyor ve birinci oluyor. Heykel 1 sene boyunca Colorado’da sergileniyor. Heykelin son durağı ise gelen talep üzerine Medici Sarayının bahçesi oluyor.

Gencecik bir Türk müthiş işlere imza atıyor. Burada, Arkad Vakfının binasında 50’nin üzerinde sanatçının eseri var. Bu sanatçılardan ikisi Türk.


 

 

Rotamızı Pietrasanta’ya çeviriyoruz. Genç dostum Merve Hasman Salvatori bize ev sahipliği ve rehberlik yapıyor. Merve İtalyan eşiyle birlikte artık burada yaşıyor. Şehrin hareketli yaşantısını bırakıp, küçük bir İtalyan kasabasında yaşamayı tercih etmesi çok hoşuma gidiyor. Hatta darısı başıma diyorum. Pietrasanta bir sanatçı için, sanatsever için inanılmaz bir yer. Adeta bir açık hava müzesi. Benim gittiğim dönemde orada yaşayan 1965 doğumlu Kore’li sanatçı Park Eun Sun’a ait eserler caddelerde, meydanlarda sergileniyordu. Merve, 2-3 ayda bir farklı sanatçıların eserlerine yer verildiğini anlattı. Tabii arada Dali gibi çok ünlü sanatçıların eserleri daha uzun süre yer alıyormuş. Kendisi de bir fotoğraf sanatçısı olan ve şimdi enstalasyon çalışmalarına başlayan Merve Pietrasanta’nın sanat açısından ne kadar besleyici bir yer olduğunu sanat kokan sokakları gezerken anlattı.

 

Pietrasanta'da sergilenen bazı eserlerine yer verdiğim Park Eun Sun'la ilgili bilgi almak isterseniz, ilginizi çekerse internet sitesinin adresi: http://www.parkeunsun.com/parkeunsun/en_GB/2017-Padova#page_0/1





OSteria Pagliai - Via San Giuseppe, 84,
55047 Seravezza LU, İtalya
Ben bir yerde iyi yemek varsa iyi sanat var diye düşünürüm. Sanatı ve lezzeti bir araya getiren bir aile Salvatori ailesi. Sanatçı Merve’nin eşi Tommi Salvatori harika bir aşçı. Osteria Pagliai’nin şefi ve sahibi. Bu rotada bize beklenmedik bir sürpriz hazırlamışlar. Tommi kendi evlerinde bize ‘cod’ ile yapılan pratik ve çok lezzetli bir bacalhau tarifi yaptı. Tarife geçmeden önce size ‘cod’la ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. 

Bacalhau, ‘cod’ olarak da bilinen morina balığının kurutulmuş ve tuzlanmış halinin Portekizce adı. Bacalhau ile yapılan, 1000 civarında olduğu söylenen tarifler özellikle Portekiz’de her yerde karşınıza çıkar. Özel günlerin, bayramların ve Noel yemeklerinin de aranan lezzetidir. Roma Katolik kilisenin cuma günleri, Paskalya öncesi perhiz dönemi ‘Lent’ süresinde ve çeşitli dini bayramlarda et tüketilmesini yasaklaması ile ucuz ve iyi bir protein kaynağı olan bacalhau sadece Portekiz’de değil İtalya, İspanya, Güney Amerika ülkeleri gibi Katolik ülkelerde de çok sık tüketilen gıdalar arasına girmiştir. Kurutma ve tuzlama soğutucular olmadan önce kullanılan çok eski gıda saklama teknikleridir.

12. yüz yıldan beri süren, uzun bir açık deniz balıkçılığı geleneğine sahip olan Portekizli gemiciler deniz yolculuklarının süresinin büyük ölçüde eldeki yiyecek kaynaklarına bağlı olduğunu biliyorlardı. Yağ oranının düşük olması nedeni ile morina balığı gemi güvertesinde kurutulup tuzlanabiliyordu. Yol boyunca avlanabilen ve saklanır hale getirilebilen bir gıda ile ticaret ve keşif için uzun yolculuklara çıkabildiler. En az 500 yıldır bu formülle saklanan, yağ oranı çok düşük morina balığı bu prosedür sayesinde taze halinden daha lezzetli hale geliyor.

Morina balığı soğuk sularda yaşadığından, Kuzey Denizinde bilhassa Norveç açıklarında avlanıyor. Norveçliler morinayı taze olarak tüketiyorlar, kurutulmuş ve tuzlanmış halini marketten alarak tüketen Portekizliler, İtalyanlar ise en az 8 saat ile 1-2 gün arası suya koyup ve günde birkaç kez suyunu değiştirerek tuzundan arındırıp pişirmeye hazırlıyorlar.

Bacalhau genelde patatesle birlikte sunulur. Tommi ise bizimle klasik olmayan pratik ve çok lezzetli bir bacalhau tarifi paylaştı.

Karamelize soğanlı bacalhau


2 kişilik
Hazırlama süresi: 10 dakika
Pişirme süresi: 30 dakika


2 dilim tuzundan arındırılmış derisi üstünde morina balığı fileto veya beyaz, etli bir balık fileto
Zeytinyağı
Biberiye
1 adet kırmızı soğan
1-2 çay kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tereyağı
1 tutam tuz
1-2 yemek kaşığı su

Sos:

1-2 adet domates
Taze fesleğen ve kekik
Zeytinyağı
Tuz

1/ Folyo veya pişirme kağıdına az zeytinyağı gezdirilir. Kullanılacak balık derisi ile kağıda konur.
Üzerine az zeytinyağı gezdirilir, bir dal biberiye konur. Kağıt hafif aralık kalacak şekilde kapatılır.

2/ 180 -190 derece sıcak fırında 30 dakika kadar pişirilir.

3/ Soğan halka halka kesilir, fırına girecek kaba alınır. Üzerine tereyağı, şeker, tuz ve su ilave edilir.

4/ 20 - 30 dakika soğanlar karamelize olana kadar fırınlanır.

5/ Sos için, domatesler soyulur, doğranır. Domates, fesleğen, kekik, zeytinyağı, az tuz robotta ezilir.

6/ Servis için tabağa önce domates sos, üzerine derisi çıkartılarak balık fileto, üzerine karamelize soğan ve fesleğen yaprağı konur.

 



Günün yorgunluğu yavaş yavaş üstümüze çökerken ekip olarak günü İtalya’nın İtalyanların yazlık “dolce vita” adresi Forte dei Marmi’de bitirmeye karar veriyoruz.

Forte dei Marmi’nin 4 km’lik sahilinde, Gianni del Medico’nun restoranı Ristorente l’Acciughina tam ortada ve meşhur iskelenin yanında. Bu sahilde yaygın olan sörf için tüm yıl açık bir de sörf okulları var. Gianni surf için iskele yanının ideal olduğunu söylüyor. Bu güzel uçsuz bucaksız kumsalda biraz dolaştıktan, sahilde masaj yaptıranlarda aklım kaldıktan sonra Gianni'nin restoranın mutfağına girmeden yapamadım ve restoranlarının 2017 yazının favori tabaklarından “spaghetti arselle” yi şef Leonardo nasıl hazırlıyor yakından izledim. Benzer bir tarifi ben sıkça kabuklu vongoleler ile yaparım. Leonardo kabuklarından çıkartılmış vongole/kum midyesinin iyice küçüğü arselle ile hazırladı bu lezzetli spagettiyi.

İşte tarifi..


Spagetti Arselle


4 kişi
Hazırlama süresi: 15 dakika
Pişirme süresi: 10 -15 dakika


1 paket spagetti
40- 50 adet arselle veya kabuksuz ufak kum midyesi
Zeytinyağı
1 adet ufak acı biber
1 diş sarımsak
1/4 demet maydanoz
1/ Zeytinyağı tavaya konur, hafif ezilmiş sarımsak ve kıyılmış acı biber ve maydanoz ilave edilir.

2/ Isınıp güzel koku gelince arselle veya kum midyeleri konur, sotelenir. Makarna pişme suyundan 1-2 kepçe ilave edilir.

3/ Makarna tam pişmeyecek şekilde haşlanır, sosun içerisine alınır ve birlikte sotelenerek pişirilir.

4/ Servisten önce sarımsak sostan çıkartılır, zeytinyağı gezdirilir.



Digitürk üyesiyseniz bu bölümü aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

https://www.beinconnect.com.tr/yasam-eglence/elif-ile-lezzet-yolculugu/1sezon-v1189/forte-dei-marmi

0 yorum: